İklim değişikliğine uyum, gerçekleşmiş veya beklenen iklim değişikliği ve etkilerine uyum sağlama süreci olarak tanımlanmaktadır. Uyum, iklim değişikliğinin neden olduğu zararları hafifletme veya önleme, olumlu fırsatlardan da yararlanma amacını gütmektedir. Avrupa Birliği (AB) iklim değişikliğine uyum stratejisi, veya kısaca AB iklime uyum stratejisi, uyumlu bir yaklaşım benimsemek ve iyileştirilmiş koordinasyon sağlamak, aynı zamanda iklim değişikliği etkilerine yanıt vermek için tüm yönetişim düzeylerinde hazır bulunmak ve kapasiteyi artırmak suretiyle, iklim dirençliliğini artırmayı hedeflemektedir. Daha fazla bilgi için bkz. https://climate-adapt.eea.europa.eu/.
\n\nTürkiye’nin iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden etkilenebilirliği yüksektir; Türkiye öte yandan, hızla gelişmekte olan bir ülke olduğu için, AB üyelik perspektifine uygun olarak sürdürülebilir kalkınma politikalarını uygulaması gerekmektedir. Bu amaçla Türkiye, (BMİDÇS) Tarafları ve özellikle AB ile koordineli olarak, iklim değişikliğiyle mücadele etmek için ulusal ve yerel düzeyde gerekli politikaları geliştirmekte ve uygulamaktadır. Türkiye’nin iklim değişikliği stratejisi ve eylem planı, iklim değişikliğine uyum eylem planı ve ulusal bildirimi, bu konuda en yeni temel referans dokümanları oluşturmaktadır. Daha fazla bilgi için bkz. https://iklim.csb.gov.tr/.
\n\nTürkiye’de iklim değişikliğinin etkileri ciddi tehdit teşkil edebilir; öte yandan, dikkatli planlama yapılırsa bu etkilerin birtakım fırsatlar getirebileceği de öngörülmektedir. Dolayısıyla bu durum, özellikle doğal kaynaklar ve su kaynakları üzerindeki baskılar bakımından ve iklime bağlı sektörlerin gelişmesinde darboğazlar veya fırsatlar bakımından ele alınmalıdır. Bunlarla ilintili olarak azalan su kaynakları, orman yangınları, kuraklık, çölleşme ve ekolojik bozulma, iklim değişikliğinin Türkiye’de apaçık görülen etkileridir. İklim tahminleri de benzer çıktılar ortaya koymakta, tüm ekonomik sektörleri, yerleşim alanlarını ve iklimle bağlantılı doğal afet risklerini etkileyebilecek gözle görülür sıcaklık artışları ve yağış rejimine işaret etmektedir. Bu verilerin yorumlanması, su kaynakları, tarımsal üretim, halk sağlığı ve doğal afet riskleri gibi birbiriyle yakından ilintili alanlar ile ekonomik faaliyetlere hammadde sağlayan ve üretim faaliyetlerine su gibi temel girdilerin miktar ve kalitesini doğrudan etkileyecek ekosistem hizmetleri üzerinde sıcaklık ve yağış örüntülerindeki değişimin apaçık etkisini vurgulamaktadır.
\n\nŞırnakTTO Müdürü Doç. Dr. Asaf Tolga Ülgen "CCAGP, Türkiye’de yerel ve bölgesel düzeyde iklim değişikliğine uyum eylemlerinin uygulanmasını desteklemek amacıyla oluşturulmuştur. CCAGP, toplumların dirençliliğini artırmayı, doğal kaynaklar ve ekosistemlerin korunmasını geliştirmeyi, etkilenebilir sosyal kesimlerin, kentlerin ve ekonomik sektörlerin uyum kapasitelerini artırmayı hedeflemektedir. Geniş yelpazedeki paydaşlar arasından, CCAGP bu çağrıda, Türkiye’de ve AB’de belediyeler, bölge ve il müdürlükleri, bölgesel kalkınma ajansları, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, araştırma kurumları/merkezleri, toplum temelli kuruluşlar, odalar, birlikler ve aynı zamanda etkilenebilir toplumlara/yerlere hitap etmektedir. " dedi. Bu çağrı kapsamında TTO Ekibiyle iki proje hazırlığı yapılmaktadır.
3.12.2020 | Teknoloji Transfer Ofisi Müdürlüğü